Oyunlaştırma, oyun mekaniklerinin oyun dışı alanlarda kullanıldığı bir motivasyon/teşvik yaklaşımı olarak son yıllarda oldukça fazla dikkat çekiyor.
Günümüzde, birçok büyük şirket oyunlaştırma tabanlı davranış platformlarını kullanarak satış ekiplerinin motivasyon, performans ve verimliliklerini artırmanın yanı sıra, çalışan yetkinliğinin geliştirilmesinden motivasyonun artırılmasına kadar birçok konuda fayda sağlıyor. Ayrıca şirketler, Loyalty (Sadakat) 3.0 vizyonuyla geliştirilen oyunlaştırma tabanlı ürünleri kullanarak, müşterileriyle kurdukları bağları güçlendiriyor ya da şirket içi operasyonlarının verimliliğini maksimize ederek çalışanlara yepyeni deneyimler yaşatıyor.
Şirketler için stratejik bir büyüme aracı olarak kullanımının hızla artması soncunda dikkatleri çeken Oyunlaştırma’nın Türkiye’deki lider şirketi Inooster’ın Kurucu CEO’su Murat Yılmaz, 2024 yılında iş dünyasında ön plana çıkacak Oyunlaştırma trendleri konusunda öngörülerini paylaştı.
Oyunlaştırma pazarı hızla büyümeye devam edecek
Global araştırmalara göre, oyunlaştırma pazarının 2023-2030 döneminde %27,4’lük artışla 96,3 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Ayrıca, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa’daki oyunlaştırma pazarının bu büyümeden önemli ölçüde payını alacağı belirtiliyor. Gartner’in son raporuna göre, büyük işletmeler mevcut oyunlaştırılmış uygulamalarını geliştirmeye devam edecek. Sosyal medyanın desteği ve daha fazla dijital araca erişim sayesinde KOBİ’ler arasında da oyunlaştırmanın avantajlarına ilişkin farkındalığı artırmak, pazarın büyümesini sağlayacak. Yerel yönetimlerin ve kilit paydaşların desteği de bu büyümenin desteklenmesine yardımcı olacak.
Son araştırmalara göre oyunlaştırma, eğitim ve kurumsal perakende sektörlerinde olgunluğa yaklaşıyor. Bugüne kadar perakende, %28,6 pazar payı ile oyunlaştırılmış çözümleri en çok benimseyen sektör oldu. Eğitim ise, bir sonraki en popüler sektör olarak onu yakından takip ediyor. Araştırmalar, oyunlaştırmanın çalışan bağlılığını %60’ın üzerinde artırdığını gösteriyor. Bu nedenle, işletmelerin %87’sinin önümüzdeki beş yıl içinde oyunlaştırılmış teknikleri kullanması öngörülüyor. Bu şirketlerin önemli bir bölümü oyunlaştırmayı ilk öncelik olarak değerlendireceğini belirtiyor. Ayrıca, bilişim teknolojileri, bankacılık, kamu sektörü ve askeriye de dahil olmak üzere daha birçok sektörde oyunlaştırmanın popülaritesinin artmaya devam edeceği ifade ediliyor.
Pazarlama ve satışta oyunlaştırma kullanımı pazarı büyütecek
Oyunlaştırılmış pazarlamanın artık, rekabet ve ödül unsurlarını entegre ederek tüketicileri belirli eylemlerde bulunmaya motive eden yapısıyla yatırımı en yüksek geri dönüşe sahip stratejik bir çözüm haline geldiğini belirten Murat Yılmaz; “büyük işletmeler, daha yenilikçi oyunlaştırılmış çözümlere yatırım yaparken, KOBİ’ler de artan rekabete yanıt olarak işe alım ve satış faaliyetlerini oyunlaştıracak” dedi.
Temel faydalar, çalışan bağlılığı ve verimlilik olacak
Çalışan bağlılığı, bugün ve gelecekte yöneticilerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri olmaya devam edecek. Bu sorunu çözmek için şirketler, çalışanları için işi daha anlamlı ve eğlenceli hale getirmek amacıyla oyunlaştırmaya yönelmeye başladı. Gartner’ın son araştırması, çalışanların oyunlaştırılmış projelere katılımının %48 oranında daha fazla olduğunu gösteriyor. Dahası, çalışanların %72’si çalışmak için daha çok motive olduklarını belirtiyor. Benzer şekilde, oyunlaştırmanın çalışanların %90’nın verimliliğini artırdığı kanıtlanmış durumda. Şirketler artık daha büyük kurumsal hedefleri çalışanlarının değerleriyle uyumlu hale getirmek zorunda kalıyorlar. Oyunlaştırmanın bu bağlamda, şirketlere ‘insan merkezli stratejiyi’ uygulamak konusunda rehberlik edeceği öngörülüyor.
Oyunlaştırma ile işe alım ve eğitim süreçleri yeni bir boyuta taşınacak
Oyunlaştırma ile IK departmanlarının performansının ve işe alım süreçlerinin yeni bir boyuta taşınması bekleniyor. Adayların doğal bir şekilde işe alım süreçlerine dahil olması ve ilgili pozisyon için yeteneklerini daha belirgin bir şekilde ifade edebilmeleri en önemli faydalar olarak öne çıkıyor. Son yıllarda sürekli azalan dikkat süreleri ve geleneksel eğitim modellerinin özellikle teknolojiyle büyüyen nesiller tarafından gerekli ilgiyi görmemesi eğitim alanında da oyunlaştırmayı çok değerli bir hale getiriyor.
Z kuşağı ile bağ kurmayı Oyunlaştırma ile çözebiliriz
Türkiye, %15 ile Avrupa’da en büyük Z kuşağı nüfusunu barındıran bir ülke konumunda. Perakende ve e-ticaret sektöründe doğru kullanımının daha da genişlemesi beklenen oyunlaştırma çözümleriyle, Z kuşağı ile daha güçlü bağlar kurabileceğimizi söyleyebiliriz. Oyun, mobil cihazlarda, konsollarda ve tarayıcılarda yeni nesil için giderek daha fazla tercih edilen medya eğlencesi haline geliyor. Diğer yandan, Y kuşağının %83’ü ve X kuşağının %79’u her hafta veya daha sık video oyunları oynuyor. Bu nedenle dünyada, akıllı telefonların ve mobil oyunların artan kullanımının, oyunlaştırılmış sonuçlarla dikkat çekmenin ve yönlendirmenin ana hedefi olmaya devam edeceği öngörülüyor.
Oyunlaştırma ve sosyalleşme iki ayrı kavram olsa da birlikte iyi çalışıyorlar. Sosyal bir ortama oyun mekaniği eklemek, bir topluluğu beslemeye yardımcı oluyor. Oyunlaştırmanın önümüzdeki yıllarda bu neslin amaç ve arzusunu artırmaya yardımcı olmaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Daha fazla marka, sosyal medya faaliyetlerini oyunlaştıracak. Artık dünyanın yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor. Benzer şekilde, kendilerini ‘oyuncu’ olarak tanımlayan sosyal medya kullanıcılarının sayısı önceki yıllara göre %32 artmış durumda. Günümüzde birçok şirket, marka sadakatini ve güvenini artırmak için sosyal medya girişimlerini oyunlaştırarak etkileşim metriklerinde %100-150 oranında artış sağlıyor.
Oyunlaştırma, kurumsal sürdürülebilirlik kampanyalarına yön verecek
Sürdürülebilir markalara yönelik tüketici talebi önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Bugün iş dünyası liderlerinin %90’ından fazlası sürdürülebilirliği şirketlerinin başarısının temel itici güçlerinden biri olarak görüyor. Bu nedenle şirketler, oyunlaştırmanın yardımıyla sürdürülebilirlik girişimlerini hızlandırıyor. Küresel sürdürülebilirlik pazarının 2025 yılına kadar %26,6 büyüyeceği göz önüne alındığında, daha fazla şirketin oyunlaştırılmış yeni çözümleri benimsemesini bekliyoruz.
Sürükleyici teknolojiler, yapay zekâ ve IoT, oyunlaştırma çözümleriyle bütünleşecek
2024’te oyunlaştırmanın, erişilebilirlik, etkileşim ve yaşam tarzı ile entegrasyonu, Artırılmış Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR) ve Karma Gerçeklik (MR) gibi sürükleyici teknolojilerin kullanımıyla kolaylaştırılacak. Yapay zekâ destekli oyunlaştırılmış sistemler aynı zamanda kuruluşların daha iyi işe alım ve eğitim programları uyarlamasına da olanak tanıyacak.
Nielsen ayrıca, artık her altı tüketiciden birinin giyilebilir cihaza sahip olduğunu belirtiyor. Benzer şekilde, bu yıl küresel olarak 35 milyar, 2025 yılına kadar ise 75,44 milyar IoT cihazı konuşlandırılacak. Bu nedenle IoT, nasıl yaşadığımızı, iletişim kurduğumuzu ve başkalarıyla nasıl etkileşime girdiğimizi etkileyebilecek birçok fırsat barındırıyor.
Blokzincir teknolojisinin ise oyunlaştırma mekaniğine esneklik katması bekleniyor. Kazanılan rozetler veya deneyim puanlarının güvenli bir şekilde kripto para birimleriyle değiştirilebilir olması planlanıyor.
Inooster hakkında daha detaylı bilgiye www.inooster.com resmi websitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.