‘Türkiye’de şirketlerin %54’üne göre en büyük zorluk: Yetenek kıtlığı’
PERYÖN (Türkiye İnsan Yönetimi Derneği), çalışma hayatının zorluklarına odaklanan İnsan Avantajı Yaratmak 2023 (Creating People Advantages 2023) Araştırması’nın Türkiye raporunu yayınlandı. WFPMA ve BCG iş birliğiyle gerçekleştirilen, EAPM tarafından desteklenen ve Türkiye verileri PERYÖN liderliğinde derlenen araştırmaya göre, Türkiye’deki şirketlerin %54’ü en büyük zorluğun yetenek kıtlığı olduğunu düşünüyor. Bunu %47 ile ekonomik zorluklar ve %39 ile dijital dönüşüm ve inovasyon izliyor.
PERYÖN (Türkiye İnsan Yönetimi Derneği), dünya çapında 660.000’den fazla insan yönetimi profesyonelini temsil eden Dünya İnsan Yönetimi Dernekleri Federasyonu (WFPMA) ile Boston Consulting Group (BCG) iş birliğiyle gerçekleştirilen ve EAPM tarafından desteklenen ‘İnsan Avantajı Yaratmak Araştırması 2023’ün (Creating People Advantage 2023) Türkiye raporunu yayınladı.
Türkiye verileri PERYÖN’ün iş birliğiyle derlenen raporda, kurumlardaki insan kaynağı yönetimi eğilimlerine ve çalışma hayatının en öncelikli görülen gündemlerine ilişkin kapsamlı veriler yer alıyor.
Dünya genelinde çeşitli sektörlerden, kıdem düzeylerinden ve 102 pazardan yaklaşık 6.900 katılımcının görüşleri ile hazırlanan araştırmaya, Türkiye’den tamamına yakını insan kaynakları profesyoneli yaklaşık 150 katılımcı katkı sağladı.
En büyük zorluk: Yetenek kıtlığı
Rapor, Türkiye’deki insan kaynağı ve iş kaynaklı zorlukların globaldekinden çok da farklı olmadığını, ancak önceliklerin değişkenlik gösterdiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, Türkiye ve dünya genelinde görülen ‘iş kaynaklı’ en büyük zorluk aynı. Globalde araştırmaya katılanların %72’si en büyük zorluğun yetenek kıtlığı olduğunu belirtirken, Türkiye’de bu oran %54.
Katılımcıların %47’sine göre en büyük zorluk ekonomi temelli
Globalde %53 ile ‘dijital dönüşüm ve inovasyon’ ikinci zorluk olarak görünürken, Türkiye’de ikinci sırada %47 ile ‘ekonomik zorluklar’ın yer alması dikkat çekiyor. Bu başlık global raporda ise %44 ile üçüncü sırada yer alıyor. ‘Dijital dönüşüm ve inovasyon’ Türkiye raporunda %39 ile üçüncü sırada yer alıyor.
Liderlik boşlukları ve değişen beklentiler
‘İnsan kaynağı kökenli’ zorluklar sorulduğunda ise; global ve Türkiye raporundaki sıralamalar paralel ilerliyor. Globalde katılımcıların %66’sı, Türkiye’de ise %53’ü yetenek kıtlığını birinci sırada işaret ediyor. Liderlik boşlukları ve tutumlar globalde %60, Türkiye’de %46 ile ikinci sırada, değişen çalışan beklentileri ise globalde %47, Türkiye’de %45 ile üçüncü sırada gösteriliyor.
Firuzbay: ‘Şirketler ve liderler odağına ‘insan’ı almalı’
PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Taşcı Firuzbay, araştırmanın verilerine ilişkin şu açıklamada bulundu:
“WFPMA ve BCG’un gerçekleştirdiği, PERYÖN üyeleriyle birlikte Türkiye özelinde katkıda bulunduğumuz ‘İnsan Avantajı Yaratmak 2023 Araştırması’, bu sene ‘zorluklar’a odaklandı. Son yıllarda tüm dünyada insan kaynakları birimleri çok sayıda zorluğu ve riski aynı anda yönetmek durumunda. Bu rapordan şirketlerin ve liderlerin alması gereken çok önemli bir mesaj var. PERYÖN’ün ‘Odağında İnsan Var’ sloganının da işaret ettiği gibi, artık insanı odağa almak bir tercih değil, olmazsa olmaz. Çalışan beklentilerinin ve çalışma biçimlerinin hızla değiştiği, çalışan devir hızının artıp, çalışan bağlılığın giderek azaldığı yetenek bulmanın ve elde tutmanın gün geçtikçe güçleştiği günümüzde kurumların işveren marka vaatlerini kapsayıcılık, çeşitlilik, adalet gibi kavramları da kapsayan ‘insan odaklılık’ üzerine bina etmeleri her zamankinden çok kritik önem taşıyor. Bugün rapor sonuçlarımıza baktığımızda insan kaynakları profesyonellerinin %54’ü çeşitliliğin tüm süreçlere yerleştirilmiş olduğunu ifade ediyor ki bu da bize, bu alanda henüz gidilecek yolumuz olduğunu gösteriyor”
İnsan Kaynaklarının Dijitalleşmesi
Raporda İnsan Kaynaklarının stratejik önemi ve dijitalleşme sürecine dair de önemli veriler öne çıkmakta: Ankete katılanların %71’i İK’nın kurumsal stratejik karar alma sürecinin önemli bir parçası olduğunu belirtiyor.
- Katılımcıların %47’si İK’nın ilgili dijital teknolojileri kullandığını belirtiyor. Bu oran Türkiye verilerine göre %35 seviyesindeki global ortalamaya göre daha yüksek.
- Sadece %54’ü İK süreçlerinin sorunsuz bir şekilde entegre edildiğini belirtiyor.
- %46’sı İK’nın insanların karşılaşacağı zorlukları tahmin etmek için veri ve analitikten yararlandığını ifade ediyor.