Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre Türkiye nufüsunun %49,9’unu kadınlar, %50,1’ini erkekler oluşturuyor. Ancak istihdam oranlarına bakıldığında kadınların oranı erkeklerin yarısından daha az. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, istihdam oranı kadınlarda %30,4 iken erkeklerde %65,0.
Genel istihdam oranlarında kadınların sayısı hala az olsa da geçmişten günümüze bakıldığında kadın çalışanların oranının finans, teknoloji ve dijital alanlarda hizmet veren kurumlarda arttığını söyleyebiliriz. Türkiye Bankalar Birliği verileri de bu bilgiyi doğruluyor; bankacılık sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 50’yi aştı. Bu pozitif eğilim, iş dünyasında cinsiyet eşitliğinin öneminin giderek daha fazla anlaşıldığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Günümüzde birçok şirket cinsiyet eşitliğini desteklemek adına esnek çalışma saatleri, mentorluk programları ve cinsiyet eşitliği eğitimleri gibi uygulamalar yapıyor. Kadın çalışan oranını daha da arttırmayı hedefleyen HangiKredi de cinsiyet eşitliği uygulamalarıyla birçok ilki gerçekleştiriyor.
HangiKredi Genel Müdürü Oray Durmazoğlu konuyla ilgili olarak; ‘’Biz çalışanlarımızın özellikle eşit koşullarda ve rahat şekilde çalışmasını çok önemsiyoruz. Çalışma ortamında üretim mekanizması yaratıcılıkla doğru bağlantıda. Kadınların finans ve teknoloji firmalarındaki varlığı gelişim sürecimizi pozitif yönde etkiliyor. Bu konuda aldığımız birçok aksiyon bulunuyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığımız doğrultusunda erkek ve kadın çalışanlarımızdan oluşan bir Cinsiyet Eşitliği Komitesi kurduk. Bu komite düzenli olarak bir araya gelerek, cinsiyet eşitliğini geliştirilebilecek çalışmalar üzerinde yoğunlaşıyor. Bu komite ile hayata geçen uygulamalarımızdan biri kadın çalışanlarımıza yönelik kurguladığımız empati izni. Ayda bir gün yıllık izin bakiyesini etkilemeyecek şekilde bu haklarını kullanabiliyorlar. Ayrıca 8 Mart günü şirketimizdeki tüm kadınlar izinlidir.’’ dedi.
Finans ve teknoloji gibi eskiden erkeklerin istihdam oranlarının daha yüksek olduğu sektörlerde kadın çalışan oranının artması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin gelişmesine ve iş gücü piyasasında daha dengeli bir temsilin sağlanmasına katkıda bulunuyor. Bu değişim, kapsayıcılığın artmasıyla birlikte yenilikçilik ve yaratıcılığı teşvik ederken şirketlerin performansını ve rekabet gücünü de artırıyor.