Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) ev sahipliğinde bu yıl beşincisi düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı’nda, insan kaynakları, ücret yönetimi, yan haklar ve istihdamdaki kadın oranı gibi önemli konular gündeme geldi.
Firma sahipleri, üst düzey yöneticiler, İK yöneticileri ve çalışanlarının katıldığı konferansta konuşan TOBB ETÜ Uluslararası Girişimcilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, çalışan maliyetlerinin istihdam artışında adeta bir takoz görevi gördüğünü söyledi. Sosyal güvenlik sisteminde gelirlerin giderleri karşılama oranında ciddi bir düşüş olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cem Kılıç, sosyal güvenlik sistemimizin gelecekte ciddi sorunlarla karşılaşacağını ifade etti.
Değişen dünyada performans yönetimindeki yeni yaklaşımları ve farklı örnekleri ortaya koymak amacıyla bu yıl beşincisi düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı’nın ev sahipliğini Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) yaptı. Konferansın açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak, ücret yönetiminin önemine işaret etti. Çalışanların sürdürülebilirliğini sağlamak için ücret yönetiminin çok önemli bir faktör olduğunu söyleyen TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Toyota Boshoku Türkiye’nin Başkan Yardımcısı Hakan Konak, “Şimdi bir yarış arabası var: Bütün bu sistemleri yarış arabasına benzetirseniz hepimiz rekabet içindeyiz, hepimiz yarış halindeyiz. Biz yarış arabasına odaklandığımız kadar insanların ne düşündüğüne, neye inandığına, ne hissettiğine odaklanmıyoruz” dedi. Kurulan tüm sistemlerin belli değerlerin üzerine oturtulması gerektiğine işaret eden Hakan Konak, “Çalışanlarımız o zaman ancak gerçekten kurduğumuz sisteme, yazdığımız prosedüre inanmaya başlıyor. O zaman sistem daha sağlıklı işlemeye başlıyor” diye konuştu.
Bir şirkete maliyeti 45-50 milyon lira!
İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Politikaları çerçevesinde ücret konusunu ele alan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Uluslararası Girişimcilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç ise, bugün Türkiye ekonomisinin özellikle fiyatlarla, enflasyonla boğuştuğu bir dönemden geçtiğini kaydetti. Türkiye’nin iş gücü piyasasında ücrete ve refaha ilişkin çok ciddi sıkıntılar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cem Kılıç, “Böyle bir ortamda insan kaynakları yönetim sistemleri maalesef etkisini yitirir. Biz buna çevresel faktörler deriz. Bu çevresel faktörler içerisinde uygulanan iktisat politikaları, bunların ağırlığı ve ücret bölüşümünde izlenen politikalar, insan kaynakları politikalarına işletmelerin üzerine çıkar” dedi. Bu dönemdeki bir diğer önemli konunun da emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) meselesi olduğunu ifade eden Cem Kılıç, “Herkes yaşı konuşuyor, emekli olmayı konuşuyor. İşletmeyi düşünen var mı?
Bugün yapılan araştırmalar göstermektedir ki; EYT sonrasında işletmeler ciddi kıdem tazminatı yükleriyle karşılaşacaklar. Kurumsal yapıya sahip işletmelerde on milyonları bulan kıdem tazminatı ödemelerinin yapılması gerekecek.
İşçilik maliyeti istihdam takozu!
Ücretin her şeyden önce bir maliyet unsuru olduğunu vurgulayan TOBB ETÜ Uluslararası Girişimcilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, şöyle devam etti: “Hele bugün işçilik maliyeti-biz buna istihdam takozu adını da veriyoruz-istihdamdaki kişinin sigorta primleri+ vergileridir. Bunlar istihdam takozu olarak adlandırılıyor. Özellikle ülkemiz şartlarında çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Bu, şu anlama gelmesin. Ücretler çok yüksek vs değil. Ücretlerin yapısı bozuldu Türkiye’de. Ocak ayından sonra göreceksiniz, maalesef en büyük sorun ücret basamakları arasındaki dengeyi sağlamak olacak. Ücret basamakları arasındaki dengeyi performans ölçümüyle ve iş analizi desteği ile sağlayamıyorsanız o zaman ne yapacaksınız. Piyasa şartlarına, regülasyonlara ya da rakip firmanın yaptıklarına teslim olacaksınız. Dolayısıyla kendi içerisinde yapacağımız bilimsel çalışmaların bir önemi kalmayacak” dedi.
Daha düşük emekli aylıklarına kendinizi hazırlayın!
2010, 2012 hatta 2015’e kadar sosyal güvenlik sisteminin gelirlerin giderleri karşılama oranının yüzde 65’lerden yüzde 95’e kadar yükseldiğini söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: “Fakat son 2 yıldır ciddi bir bozulma içerisindeyiz. EYT yasasının geçmesiyle 2015’teki yüzde 60-65’lerin altına düşeceğimizi düşünüyorum. Aktüeryal dengede büyük bir bozulma yaşanacak. Bu neye yansıyacak, aylık bağlama oranları daha da düşecek. Aylık bağlama oranları 2000 yılı öncesinde yüzde 75’lerden 2008’de yüzde 50’lere kadar geriledi. Dolayısıyla bu ne anlama geliyor? Daha düşük emekli aylıklarına kendinizi hazırlayın anlamına da geliyor. Öte yandan 2020’nin ikinci çeyreği ile 2022’nin ikinci çeyreğine baktığımızda saatlik iş dışı kazanç maliyetinin tam tersine döndüğünü görüyoruz. İşgücü maliyetlerinde çarklar bu sefer tersine doğru dönmeye başladı. Bu da tehlikeli bir şey. Bu da aslında işletmelerin karşı karşıya kaldıkları, doğrudan iş gücü maliyetinin dışında başka maliyetlerin de ortaya çıktığını bize ifade ediyor. 2021-2022 iş gücü maliyetlerine asgari ücret tabi burada en tetikleyici unsur oldu. Özellikle 1 yıllık bir zaman dilimi içerisinde yüzde 9,9’luk bir artış meydana geldi. Asgari ücretin toplam çalışanlar içerisindeki asgari ücretlere bakacak olursak mesela AB ortalaması yüzde 6’lar civarındadır. OECD ülkelerinde yüzde 10’lara yükselir. Türkiye’de bu Aralık’tan sonra, Aralık’ta tahmin ettiğim asgari ücretteki artış gerçekleşirse her 10 çalışandan 6’sının veya 7’sinin asgari ücretli olduğu yeni bir düzene geçmiş olacağız” dedi.
Erkekler kadınlardan yüzde 31 fazla kazanıyor!
TAYSAD Denetleme Kurulu Üyesi ve FEYÇ Proje Eş Lideri Selma Gülbeyaz da, TAYSAD olarak geçen yıl başlatılan Fırsatı Eşitle Yeteneği Çeşitle isimli projeyle tüm cinsiyetlerden insanlara eşit fırsatlar tanıyarak yetenek havuzunu daha da genişletmeyi hedeflediklerini belirterek, “Eşitsizliği eşitliğe doğru yöneltmek üzere çalıştığımız bir proje. Türkiye’de erkek çalışanlar eşit şartlarda çalışmalarına rağmen kadınlara göre yüzde 31 daha fazla kazanç elde ediyor” dedi. İK uygulamalarının, politikalarının da toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı hale gelmesini hedeflediklerini söyleyen Selma Gülbeyaz, “Kadın saha çalışanı istihdamı için hem pratikte hem de teoride destek olmayı hedefliyoruz. Biliyorsunuz otomotiv sanayi sektörü özelinde de kritik bir konu. Çünkü sanayi olarak bakılan her yerde kadın ikinci plana atılıyor. Bunun önüne geçmeyi hedefliyoruz. Ve günün sonunda aslında çok net bir analitik var ki kadın çalışan oranını artırmayı hedefliyoruz. Yani bir şirkette yüzde 50 erkek çalışıyorsa yüzde 50 kadın neden çalışamasın? Aslında hedefimiz bu” diye konuştu.
TAYSAD üyelerinin ve sektör temsilcilerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konferansta, Mercer Kariyer Ülke Lideri Şadiye Azışık Kılcıgil, FlexBen Partneri Barış Tişli, Adisa Danışmanlık Kurucu Ortağı Hüseyin Adanalı, Tofaş Yetenek Yönetimi ve Organizasyonel Dönüşüm Müdürü Eren Çopur ve Borusan Holding Performans Yönetimi ve Ücretlendirme Müdürü Tahir Vayısoğlu kurumların içindeki yeni İK uygulamalarını anlatıp, soruları yanıtladılar. Ayrıca konferansta Rasyotek, Edenred Ticket, Flexben ve Transay firmaları da sponsor olarak katılım gösterdiler.