80. yılını kutlayan Borusan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde KONDA Araştırma ile Borusan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Algı Değişim Raporu yayımladı. Rapor, toplumsal cinsiyet eşitliği odağındaki başlıklarda 10 yıllık değişimi gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre 10 yıllık süreçte önyargılar azalırken eğitim seviyesi arttıkça algı değişiyor.
Eşitliğe Adanmış 10 yılı aşkın süredir toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışmalar gerçekleştiren ve bu başlıktaki projelerini sürdürülebilirlik odak alanlarından insan başlığı altında ele alan Borusan, KONDA Araştırma ve Danışmanlık ile bir çalışma gerçekleştirdi.
77 ilin merkez dahil 379 farklı ilçesinde yaşayan 18 yaş ve üzeri 1284’ü kadın 1266’sı erkek olmak üzere toplam 2550 kişiyle KONDA Aracılı Panel yöntemi kullanılarak yapılan araştırma, toplumsal cinsiyet rolleri, hane içi ilişkiler, istihdama katılım ve iyi olma hali ana başlıklarıyla gerçekleştirildi. Araştırma, aynı zamanda 10 yıl öncesiyle karşılaştırma yaparken yıllar içinde toplumsal cinsiyet alanındaki görüşlerin değişimini de ortaya koyuyor.
Yapılan araştırmaya göre ‘kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır’ yargısını doğru bulanların oranı 10 yıl önceye göre azalmış görünüyor. 10 yıl önce Türkiye toplumunun yüzde 66’sı bu yargıyı doğru bulurken, günümüzde bu oranın yüzde 48 olduğu görülüyor. Bu ifadeye katılmayanların oranında ise yüzde 15 oranında bir artış oldu.
Eğitim seviyesi arttıkça algı değişiyor
‘Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olur’ yargısını yanlış bulanların oranı 10 yıl öncesine göre artıyor. 10 yıllık süreçte bu yargıyı yanlış bulanların oranı yüzde 46’dan yüzde 56’ya çıkıyor. Yaş dağılımına bakıldığında ise 10 yıl önce bu yargıyı yanlış bulanların oranı sadece 18-22 yaş grubundakilerde yarıdan fazla olurken (yüzde 53), günümüzde her yaş grubunda bu yargıyı yanlış bulanların oranı yarıdan fazla oluyor. Özellikle genç yaş grubundakilerin yarıdan çok daha fazlası ‘Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olur’ yargısını yanlış buluyor. Eğitim seviyesi arttıkça ‘Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olur’ yargısını yanlış bulanların oranı da giderek artıyor. Lise eğitimine sahip olanların yüzde 63’ü, üniversite eğitimine sahip olanların yüzde 70’i bu yargıyı yanlış buluyor.
Önyargılar azalıyor
‘Kadınlar doğaları gereği iyi yönetici olamazlar’ yargısını 10 yıl önce Türkiye toplumunun yüzde 23’ü doğru bulurken, bu oran 13 puan azalarak yüzde 10 oluyor. Kadınların yüzde 17’si bu yargıyı doğru, yüzde 82’si ise yanlış bulurken günümüzde ise kadınların yüzde 6’sı bu yargıyı doğru, yüzde 95’i yanlış buluyor. Erkeklerin ise yüzde 29’u bu yargıyı doğru, yüzde 71’inin yanlış bulurken 10 yıl sonrasında erkeklerin yüzde 15’i bu yargıyı doğru, yüzde 85’i ise yanlış buluyor.
Ev kadınları evin bakımı için haftada ortalama 28 saat harcıyor
Çalışan kadınlar haftada ortalama 41 saat çalıştığını belirtirken, çalışan erkekler ise haftada ortalama 46 saat çalıştığını belirtiyor. Kadınlar ev bakımı için haftada ortalama 22 saat harcarken, bu oran erkeklerde 7 saat görünüyor. Çalışmayan kadınlar ev bakımı için haftada ortalama 24, çalışan kadınlarsa 14 saat çalıştığını söylerken, çalışan veya çalışmayan erkeklerde bu 7 saat oluyor. Çalışma durumuna göre bakıldığında ev kadınları evin bakımı için haftada ortalama 28 saat harcıyor. Bu rakam Türkiye ortalamasından 12 saat daha fazla oluyor.
‘Evde temizlik yaparım’ yargısına verilen yanıtların da 10 yıl öncesine göre büyük oranda değiştiği görülüyor. 10 yıl önce Türkiye toplumunun yarısı evde temizlik yaptığını söylerken, bu oran günümüzde yüzde 73 oluyor. Yani bugün Türkiye toplumunda her 10 kişiden 7’si evde temizlik yaptığını belirtiyor.
Kadının birincil görevi konusunda fikir değişiyor
10 yıl önce Türkiye toplumunun yüzde 66’sı ‘Kadının birinci görevi, evin sorumluluğunu üstlenmek ve çocuk yetiştirmektir’ yargısını doğru bulurken, bu oran günümüzde 9 puan azalarak yüzde 57 oluyor. Bu yargıyı doğru bulanların oranı erkeklerde kadınlara göre daha fazla oluyor. Fakat bu yargıyı doğru bulanların oranı erkeklerde de kadınlarda da 10 yıl öncesine göre azalıyor. 10 yıl önce erkeklerin yüzde 69’u bu yargıyı doğru bulurken, bugün bu oran 8 puan azalarak yüzde 61 oluyor. Kadınların yüzde 61’i bu yargıyı doğru bulurken, günümüzde bu oranın 8 puan azalarak yüzde 53 olduğu görülüyor.
“10 yıllık süreçte algının değiştiğini görüyoruz”
Borusan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Algı Değişim Raporu ile ilgili görüşlerini belirten Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, “Borusan olarak bu sene 80. yılımızı kutluyoruz ve 200 yıllık şirket olma hedefimizde toplumsal cinsiyet eşitliğini kritik bir hedef olarak görüyoruz. Bu konuda 10 yılı aşkın süredir farklı başlıklarda çalışmalar yürütüyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği başlığındaki algının ve davranışların kısa sürede değişmeyeceğinin bilincindeyiz. Değişimin ayaklarının yere basabilmesi ve kalıcı olması için emin adımlarla olması gerekiyor. Önümüzde uzun bir yol olduğunun farkındayız ama eşit bir gelecek hayal ediyorsak bu bizi yıldırmamalı, aksine daha hızlı daha ileri diyerek çalışmalıyız. KONDA ile yaptığımız bu araştırmada 10 yıl önceki fikirlerin istediğimiz hızda olmasa da değiştiğini görebiliyoruz. Bizlere düşen görev ise toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farkındalığı artırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam etmek, bilincin değişmesini sağlamak. Borusan olarak bu konudaki değerli tecrübemizi toplumsal cinsiyet eşitliğinde daha iyi bir noktaya gelebilmek için kullanmaya devam edeceğiz” dedi.
Raporun tamamını incelemek için: https://www.borusan.com/Uploads/BorusanToplumsalCinsiyetEsitligiAlgiDeggissimRaporu.pdf
Borusan Eşittir Platformu Hakkında
Borusan Eşittir, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hem kurumsal hem de bireysel düzeyde benimsenmesi ve içselleştirilmesi için çalışmalar yürütmek üzere 2015 yılında hayata geçirilen bir platform. Borusan Grubu, Borusan Eşittir yaklaşımı ile iş hayatındaki tüm karar alma ve uygulama süreçlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetme, eşitsizlik durumlarını ortadan kaldırmaya yönelik kapsayıcı politikalar benimserken bu yönde adım atma konusunda taahhütte bulunma konularını odağına alıyor.