İletişim (çağrı) merkezi sektörünün önemli oyuncularından Procat, yüksek güven kültürüne sahip ve yüksek performanslı bir şirket olarak Great Place to Work Enstitüsü® tarafından, Türkiye’nin En İyi İşverenlerinden biri seçildi.
Great Place to Work Enstitüsü (GPTW) tarafından her yıl düzenlenen “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” ödülleri sahiplerini buldu. “Mutlu çalışan, başarılı projeler ve mutlu müşteriler” mottosunu İK uygulamalarının felsefesi olarak benimseyen Procat, çalışanlarının katıldığı güven endeksi araştırması sonucunda “Great Place to Work” sertifikasını almaya bir kez daha hak kazandı.
Çalışan memnuniyetini, insan kaynakları politikasının merkezine koyan Procat, daha iyi bir kurum kültürü oluşturmak ve çalışanlarıyla birlikte yüksek güven kültürüne sahip iş yeri kültürünü inşa etmek adına Great Place to Work® yolculuğunun ilk adımı olan Great Place to Work Recognition programına katıldı. Procat, Recognition sürecinde, çalışanların mevcut kurum kültürü hakkındaki algılarının ölçümlendiği Trust Index© ve İK uygulamaları bütünün analiz edildiği Culture Audit© analizlerini başarıyla tamamlayarak çalışan memnuniyetini bir kez daha tescilledi. Gerçekleştirilen araştırma kapsamında; takım ruhu, gurur, saygı, hakkaniyet ve güvenilirlik alanlarında şirketlerini değerlendiren çalışanlar, yüksek puanlama sonucunda Procat’e “En iyi işveren” unvanını kazandırdı.
“Çalışanımızın sesine kulak vermek, her zaman önceliğimiz oldu”
Şirket kültürünün en değerli parçalarından birinin kolektif çalışmak olduğunu belirten Procat İnsan Kaynakları Direktörü Feyza Güneş,“Liderlik kavramının daha fazla önem kazandığı, çalışanların beklentilerinin değiştiği pandemi koşullarında bu ödüle layık görülmeyi çok daha anlamlı buluyoruz. Procat’in kurulduğu günden bugüne en büyük önceliği, çalışanlarının keyif aldığı ve güven duyduğu bir ortam yaratmak oldu. Her zaman çalışanın sesinin duyulduğu, sorularına mutlaka yanıt bulduğu bir iklim yaratmaya gayret gösterdik. İki yıldır içinde bulunduğumuz zorlu dönemde, çalışanların kaygı ve endişelerini yönetebilmek ve yepyeni bir çalışma düzenine adapte edebilmek hayati önem kazandı. Dolayısıyla, özellikle böyle bir zamanda layık görüldüğümüz bu ödül, değişime uyumumuzu, koordinasyon ve kapsayıcılık konularındaki başarımızı ve birlikte yaptığımız çalışmalardan duyulan gururu gerçekçi olarak kanıtlıyor. Elde ettiğimiz bu ortak başarıyı, ileriki yıllarda da korumak hedefiyle, omuz omuza yolculuk ettiğimiz ve her geçen gün daha da büyüyen Procat ailesine armağan ediyoruz”dedi.