Küreselleşmek isteyen işletmeler, dil bariyerini aşmak için uygun maliyetli bir çözüm olan yapay zeka destekli çeviri araçlarına yöneliyor. Gelişmiş sinir ağı teknolojisiyle doğruluk payı yüksek, nitelikli çeviriler sunan DeepL; şirketlerin iletişim engellerini aşmalarına ve yeni pazarlara ulaşmalarına yardımcı oluyor.
Dil bariyeri ve kültürel farklılıklar, uluslararası pazarlara girmek isteyen işletmeler için pek çok zorluğa neden oluyor. Araştırmalar, küresel pazarda rekabetçi kalabilmeleri için yüksek kaliteli çevirilere ihtiyaç duyan işletmelerin, pazarlama bütçelerinin yüzde 1 ila yüzde 4’ünü çeviri ve yerelleştirme hizmetlerine harcadığını gösteriyor. Bugün sıkça tartışılan yapay zeka teknolojisinde kaydedilen ilerlemelerse, dünya açılmak isteyen her ölçekteki işletmeyi uygun maliyetli bir çözüm olan yapay zeka destekli çeviri araçlarına yönlendiriyor. Bunlar arasında Almanya merkezli yapay zeka şirketi DeepL öne çıkıyor.
Faaliyetlerine 2017 yılında başlayan ve gelişmiş sinir ağı teknolojisi üzerine çalışan DeepL, bu alana getirdiği yeniliklerle dikkat çekiyor. Şirketlerin DeepL’i tercih etme nedenleri arasındaysa dillerin kendine özgü kural ve yapılarını gözeterek sunduğu, doğruluk payı yüksek çeviriler yer alıyor. Tüm bu özellikler, çevirilerin günlük hayattaki kullanıma uygun olarak yapılmasını ve kulağa doğal gelmesini sağlıyor. DeepL, profesyonel çevirmenler tarafından da doğruluk payı en yüksek çevirileri sunan yapay zeka çeviri aracı olarak sektörde bilinirlik kazanmış durumda.
Çeviri kurumsal şirketler için kabus olmaktan çıkıyor
DeepL gibi araçları kullanmak, uluslararası faaliyet gösteren işletmelerin hem çeviri maliyetlerinden hem zamandan tasarruf etmesini sağlıyor. Çevirilerin kalitesi konusundaki endişeleri gidermek için harcanan zaman, yerini müşterilerle etkili bir şekilde etkileşim kurmaya ve dış iletişimi güçlendirmeye bırakıyor. İletişim süreciyse kurumsal belgelerin orijinal formatlarıyla tercüme edilmesini sağlayan doküman çevirisi ve hangi kelimelerin nasıl tercüme edileceğini belirleyen özelleştirilebilir sözlük özelliğiyle daha da kolaylaşıyor. Böylece işletmeler, farklı ülkelere açılmaya karar verdiklerinde, söz konusu pazarın dil yapısına uygun ve doğru bir iletişim başlatabileceklerinden şüphe duymuyor.
Yapay zekanın günlük hayatımızda bir trend olmaktan çıkıp bir dayanak noktası haline gelmesiyle pazara pek çok yeni yapay zeka aracı giriyor. Her birini inceleyip değerlendirmek zor olsa da DeepL gibi işletmelerin çalışma verimi artırabilecek ve küresel rekabet avantajı sağlayabilecek çözümler giderek öne çıkıyor.